SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU SALATU’L-HAVF

<< 511 >>

باب: صلاة الخوف رجالا وركبانا، راجل قائم.

2. Korku Namazını Ayakta Ve Binek Üzerinde Kılmak

 

حدثنا سعيد بن يحيى بن سعيد القرشي قال: حدثني أبي قال: حدثنا ابن جريج، عن موسى بن عقبة، عن نافع، عن ابن عمر: نحوا من قول مجاهد:

 إذا اختلطوا قياما. وزاد ابن عمر: عن النبي صلى الله عليه وسلم: (وإن كانوا أكثر من ذلك، فليصلوا قياما وركبانا).

 

[-943-] İbni Ömer (r.a.)'den nakledilen bir rivayet, Mücâhid'in "Müslümanlar'a düşman ordusu savaşa tutuştuğunda namaz artık ayakta kılınır şeklindeki sözüne benzemektedir. İbn Ömer (r.a.)'in buna ek olarak Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den naklettiği rivayet şöyledir: Eğer düşman sayıca bundan daha fazla ise namazı ayakta ve binek üzerinde kılsınlar!"

 

 

AÇIKLAMA:     imam Buhârî'nin niçin böyle bir başlık kullandığı ile ilgili olarak şöyle bir yo­rum yapılmıştır: "İmam Buhârî, bu başlığı kullanarak binekten yere inemeyecek durumda olunsa bile namazın düşmeyeceğini ve vaktinin geçirilemeyeceğini ifade etmek istemiştir. Buna göre kişinin gücü neye yetiyorsa namazını ona göre kılacaktır. Zaten âyet-i kerime de bunu göstermektedir."

 

Başlıkta geçen (ve "ayakta" diye tercüme ettiğimiz) راجل قائم kelimesi aynı zamanda yürüyerek / yaya olarak anlamına da gelir. Nitekim İnsanlar arasında haca ilan et ki yaya olarak sana gelsinler [Hac, 27] âyetindeki anlamı da budur. Taberî'nin tefsirinde sahih bir senedle naklettiğine göre Mücâhid şöyle demiştir: "Eğer korku ve endişeniz varsa İster ayakta ister binekleriniz üzerinde namazlarınızı kılabilirsiniz." Buna göre eğer ordunun gü­venliğini tehlikeye sokan bir korku varsa Müslümanlar istedikleri tarafa yönele­rek namaz kılabilecekleri gibi, namazlarını ayakta veya binek üzerinde de kılabi­leceklerdir.

 

Düşman ordusunun sayıca üstün olması durumunda güvenlik tedbirlerinin en üst seviyede tutulması gerektiği için Müslümanlar daha uyanık ve tedbirli ol­mak durumundadır. İşte böyle bir durumda Müslüman ordusunun bölünmemesi için herkes imkanı ölçüsünde namazı kılacaktır. Bu durumda namaz bazı rükün­lerine tam anlamıyla riayet edilemese bile caiz olacaktır. Orduda bulunanlar imkanları ölçüsünde; ayakta durabilenler ayakta, duramayanlar rükuda, rükuda da durmak mümkün değilse secdede namazı kılacaklardır. Tüm bunlar da mümkün değilse ima ile namaz kılınacaktır. Alimlerin çoğunluğunun görüşü böyledir. Fakat Mâlikîler'e göre ancak namazın vaktinin çıkmasından endişe ediliyorsa bu şekilde namaz kılınabilir, aksi halde kılınmaz.

 

 

باب: يحرس بعضهم بعضا في الصلاة الخوف.

3. Korku Namazında Ordunun Üir Kısmı Diğerlerini Korur

 

حدثنا حيوة بن شريح قال: حدثنا محمد بن حرب، عن الزبيدي، عن الزهري، عن عبيد الله بن عبد الله بن عتبة، عن ابن عباس رضي الله عنهما قال: قام النبي صلى الله عليه وسلم وقام الناس معه، فكبر فكبروا معه، وركع وركع ناس منهم، ثم سجد وسجدوا معه، ثم قام للثانيه، فقام الذين سجدوا وحرسوا إخوانهم، وأتت الطائفة الأخرى، فركعوا وسجدوا معه، والناس كلهم في الصلاة، ولكن يحرس بعضهم بعضا.

 

[-944-] İbn Abbâs (r.a.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kalktı ve namaz'a durdu, ordunun bir kısmı da onunla birlikte namaza başladı. Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekbir getirdi ve cemaat de tekbir aldı. Ardından Nebi (s.a.v.) rükuya gitti ve kendisiyle birlikte namaz'a duranlar da rükuya vardı. Sonra Allah'ın Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem secde'ye gitti ve ashâb-ı kiram da secde etti. Resulullah s.a.v. ikinci rekat için kalktığında bu birinci grup da kalkıp gitti ve namaza başlayan İkinci gruptaki kardeşlerini korumak için nöbete geçtiler. İkinci gruptakiler de Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte rüku ve secde ettiler. O sırada ordunun hepsi namazdaydı, fakat bir grup diğer grubu korumak için kenarda bekliyordu."

 

 

AÇIKLAMA:     İbn Battal bu rivayetle ilgili olarak şu açıklamada bulunmuştur: "Düşmanın kıble tarafında olması durumunda korku namazı bu rivayette açıklandığı gibi kılınır ve ordu birbirinden ayrılmaz. Dolayısıyla daha önce nakledilen İbn Ömer rivayetinde açıklanan korku namazından farklı bir namaz kılma şekli söz konu­sudur."

 

İbn Şihâb ez-Zührî yoluyla nakledilen bu rivayette ashabın ikinci rekatı ta­mamlayıp tamamlamadıkları açıkça zikredilmemiştir. Nesai aynı rivayeti Ebu Bekir İbn Ebü'l-Cehm  Ubeydullah İbn Abdullah İbn Utbe yoluyla nakletmiştir ve bu rivayette şöyle bir ek bilgi mevcuttur: "Kaza da etmediler." Nesâî'nin riva­yeti ashâb-ı kiramın korku namazı kılarken birer rekatla yetindiklerini açıkça göstermektedir. İmam Müslim, Ebu Dâvud ve Nesâî'nin Mücâhid  İbn Abbâs yoluyla naklettiği rivayet de bunu desteklemektedir. Bu rivayete göre İbn Abbâs şöyle demiştir: "Cenâb-ı Hakk, Nebiinizin diliyle namazları mukîm iken dört, yolcu iken iki ve korku duyduğunuzda bir rekat kılmanızı takdir (farz) etti."

 

Korku namazının bîr rekat olarak kılınacağını söyleyen âlimler İshâk İbn Râhuye, Süfyân-ı Sevrî ve onlara tabî olanlardır. Sahâbîlerden Ebu Hureyre ve Ebu Musâ el-Eş'arî ile pek çok tâbîun da bu görüştedir. Bazı âlimlere göre korku namazının tek rekat kılınabilmesi korkunun çok fazla ve ordunun tehlikeye düş­me riskinin çok büyük olduğu durumlarla ilgilidir. Âlimlerin çoğunluğuna göre ise korku namazının tek rekat kılınışı sayı bakımından bir kısaltma değil şekil (Nebi s.a.v. ile birlikte kılma) bakımından bir kısaltmadır. Bu alimlere göre Mücâhid'den nakledilen İbn Abbâs'a ait görüş şu şekilde yo­rumlanır: "Korku namazının tek rekat olarak kılınması imamla birlikte kılınan rekatı anlatır. Burada ikinci rekatın kılınmaması gerektiğini gösteren bir açıklama yoktur. Ayrıca Nesai rivayetinde geçen "Kaza da etmediler" şeklindeki ifadenin

 

"Savaştan sonra güvenli bir ortama kavuşunca namazlarını kaza da etmediler" anlamına gelmesi de ihtimal dahilindedir.  Her şeyin en doğrusunu sadece Allah bilir.

 

Faydalı bir not: Korku halinde akşam namazının kısaltılmadan üç rekat kı­lınacağı konusunda âlimler görüş birliği halindedir. Zaten konuyla ilgili riva­yetlerin tamamı da bunu göstermektedir. Fakat bu konudaki görüş ayrılığı, imamın birinci gruba bir, ikinci gruba iki rekat kıldırması mı, yoksa birinci gruba iki ikinci gruba da bir rekat kıldırması mı daha iyi olur, noktasında düğümlen­mektedir.